AKIMIN
ORTAYA ÇIKIŞI
Faşist
Mussolini iktidarının bir bakıma ülkeyi Nazilerle birlikte savaşa
sürüklemesi toplumun ekonomik düzeyini daha da geriletmiştir. Bir yandan
Hitler iktidarı ile birlikte taraf olup müttefiklere karşı savaşan
Mussolini iktidarı diğer yandan da ülkesi içerisindeki yurtsever
partizanlara karşı savaşmaktaydı. İşte bu dönemde halkın yaşadığı
yoksulluğun bir anlatısı yapılmalıydı. İkinci
Dünya Savaşında çıkmış bir toplumun yaşadığı yıkım sinemada da
gösterilmeliydi. Bu gereklilik kimi yönetmenlerin kamerasını sokağa
dönmesine sebebiyet vermiştir. Yeni Gerçekçilik hareketinin ortaya çıkışı
da tam da bu dönemlere dayanmaktadır. Bu akım İtalya’da İkinci
Dünya Savaşından sonra ortaya çıkmıştır.
İtalya’da
faşist rejim, iktidara gelmesinden sonra sinemayı bir propaganda aracı
olarak kullanmıştır. Bu zaman içerisinde birçok değersiz film çekilmiştir.
Bu propagandatif filmler dışında kitleleri eğlendirmek, oyalamak amacıyla
ise ‘beyaz telefonlu filmler’ geliştirilir. Bu filmlerde bazı sahnelerinde
beyaz telefonlar görüldüğü için ”beyaz telefonlu filmler” adı verilmiştir.
Sinemasal değeri olmayan, içi boş filmlerdir bunlar. Ayrıca yine bu
dönemde tarihsel filmler de çevrilmiştir. Propaganda amacıyla faşistlerin
sinemaya büyük önem vermesi sonucunda bu alana birçok yatırım yapılmıştır.
Mussolini’nin emriyle ‘’Deneysel Sinema Merkezi’’ kurulmuş ve yönetmen,
oyuncu yetiştirmek amacıyla da var olan stüdyolar ‘Cinecitta’ adıyla
birleştirilmiştir. Bu dönemde Alessandro Blasetti ve Mario Camerini
rejimin emrinde olan başlıca yönetmenlerdi. Yine aynı dönemde Castellani,
Lattuada gibi yönetmenler propaganda yapmamak için kaçış filmlerine
yönelmişlerdir.
AKIMIN
ÖZELLİKLERİ
- Sıradan
insanların gündelik yaşamlarına sempatik bir bakış açısıyla eğilirken
hemen kolaycı ahlaki yargılara varamıyorlardı.
- Soyut
fikirlerden çok duygulara vurgu yapılıyordu.
- Hümanist bakış
açısı ön plandaydı.
- Özel efektsiz,
yalın bir kurgu kullanılmıştır.
- Kameralar
stüdyodan dışarıya, sokağa taşındı.
- Sokaklarda
yapılan çekimlerde doğal gün ışığı daha çok kullanıldı.
- Çekimler
sessiz olarak yapılıyor, sesler filme dublajla sonradan ekleniyordu. Bu da
yönetmenlere daha fazla esneklik sağlıyordu.
- Belgesel
filmleri andırır bir kadraj tercih edildi ve yine belgesellerde olduğu
gibi kameraların zaman zaman elde de taşınarak kullanılması ve serbest
kamera hareketleri yönetmenlerin özgürlüğünü arttırdı.
- Serbest kamera
hareketleri yönetmenlerin özgürlüğünü arttırdı.
- Yönetmenler
profesyonel olmayan oyuncularla doğaçlama oyunculuğu tercih ettiler.
- Edebi
diyalogların yerine doğaçlama konuşmalar vardı.
- Aynı zamanda bu filmler çok düşük bütçelerle çekiliyorlardı.
AKIMIN ÖNDE GELEN İSİMLERİ
- Vittorio De Sica
- Federico Fellini
- Luchino Visconti
- Cesare Zavattini
- Pietro Germi
- Roberto Rossellini
AKIMIN ÖNEMLİ ESERLERİ
- Roma, città aperta - Roberto Rossellini, (1945)
- Paisà - Roberto Rossellini, (1946)
- Sciuscià(Ragazzi) - Vittorio De Sica, (1946)
- Ladri di biciclette - Vittorio De Sica, (1948)
- Germania Anno Zero - Roberto Rossellini, (1948)
- La terra trema: Episodio del mare - Luchino Visconti, (1948)
- Riso amaro - Giuseppe De Santis, (1949)
- Stromboli - Roberto Rossellini, (1950)
- Miracolo a Milano - Vittorio De Sica, (1951)
- Umberto D. - Vittorio De Sica, (1952)