IMDB
Puanı: 7.8
Yapım:
1949 - İtalya
Tür:
Dram
Süre:
117 dakika
Yönetmen:
Giuseppe De Santis,
Oyuncular:
Silvana Mangano, Raf Vallone, Adriana Sivieri, Maria Grazia Francia, Dedi Ristori
Senaryo:
Corrado Alvaro, Giuseppe De Santis
Yapımcı:
Dino De Laurentiis
İtalya'nın farklı
bölgelerinden farklı insanların gerçek yaşamlarını anlatmayı şiar edinmiş Yeni
Gerçekçilik akımında, Guiseppe De Santis bize pirinç hikayesi anlatıyor.
Pirinç! Kimi insanlar için bu bakliyat, alelade bir tüketim nesnesi olmaktan
öte bir şeydir, hayattır. İşte bu insanlarla; pirinç tarlasında çalışan
kadınlarla filme giriş yapıyoruz. Bu zorlu; dikkatli ve hızlı eller isteyen işi
kadınlar üstleniyor, Anadolu’da da benzerlerini bildiğimiz üzere. Filme
girişten sonrasında bir kovalamaca, öğreniyoruz ki çok değerli bir mücevher
çalınmış ve hırsız neredeyse polisin avucunun içinde! Hırsız, sevgilisine
çalışmaya giden kadınlar arasında kaybolmasını salıklayıp kolyeyi ona veriyor
ve kaçıyor. İkiliye, onları başından beri izleyen genç ve aklı bir karış havada
olan Silvana katılıyor sonra, sonrasında ise asker Marco. Bundan sonrası ise
özetle şudur; ön plandaki; seyircinin ilgisini canlı tutacak aşk içeren bir
macera hikayesi ve asıl derdin de çizilen işçi topluluğu portresi ile beraber
anlatılması. Eserin, akımın diğer filmlerinden geri kalır bir yanı yok. Hatta
göz ardı edilemeyecek kadar müthiş bir derinlik içeren zeka dolu diyalogları
ile fazlası bile var. Özellikle Raf Vallone’nin canlandırdığı şair ruhlu asker
Marco’nun ağzından çıkan tüm sözler not alınası göndermelerle dolu.
“Yukarıdaki” insanlara özenen (meşhur olmak için şehre kaçan köylü kızları
misali) Silvana’nın Ingrid Bergman’ı andıran güzelliği ve karakterin
çalkantıları da akımın derdiyle paralel bir doğrultuda ilerliyor. Yani Acı Pirinç,
Yeni Gerçekçilik akımı içerisinde özel bir yerde duruyor. Ayrıca, Acı Pirinç
isimli 70’lerden bir Yeşilçam filmi de var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder